16 Aralık 2008 Salı

Bıraktım “ Gitti”

Giderken gülen gözler solar mı, yaşla mı dolar? Ne de klasik bir ifade “gülen gözler” ve de bayağı, ne çok kullanılmış, kullanıldıkça kirlenmiş, kirlendikçe nefret edilmiş...

Güzel bir ayrılık şarkısı var mıdır ki? İnsanları gülümseten...
Yeni öğrendiğim bir metod bir işe yarar mı ayrılıklar da; güzel anılar koybolmadan önceki... sadece güzel olanlar... sadece güzel... sadece güzel olanları düşünerek ayrılık şarkısı yaşayan insan gülümser mi peki?

Hep yakınken hep uzak olmak...
Dokunurken hissetmemek istermiş gibi davranmak...
Aşık olup da aşkı tanımazmış gibi olmak...
Yağmur yağdığında ıslanmamış gibi görünmek...
Hoşçakal derken öyle kalmasını istememek...
Gülümsetir mi peki?

En iyisi öylece bırakıvermek...

Gereği düşünüldü ve gitti.

8 Aralık 2008 Pazartesi

Kule

Sevdiğim bir dost, şöyle dedi:
“ Herşeyin dağınıkken nasıl konsantre oluyorsun hayata” Ya da ben böyle anladım.

Üzerine pek fazla düşünedim. Ne de olsa düşünmeyi unutmuştum. Neyse ki kuvvetli bir hafızam var ki söylediklerini tekrar hatırladım.

Dilsiz kaldığım bir gün,etrafı öylesine bir harmanladım ve bulduklarım hafızamdaki o cümleyi doğruladı.

Kalpli kırmız bir torba içinde bir sürü fatura ve birkaç tane de anlamadığım dilde yazılmış hatıra. Çekmecem de bulduğum kırmızı kalpli torba. Bir günün sadece 1 günün, hatıraları içinde saklı. Saklamış mıyım yoksa hoyratça fırlatmış mıyım ya da dağıtmış mıyım belli değil ya.
Bir de içi fotoğraflarla dolu bir kutu. Yırtmamış mıydım ben o fotoğrafları seneler önce. Nasıl oluyor da tekrar dan hepsi yerlerini alıyor o kutunun içinde.
Neden sımsıkı tutuyorum hala eskimiş olan herşeyi? Kıyamıyor muyum yoksa kıymaya mı korkuyorum.
Bu kadar mı zor “Git” demek sadece sararmış kağıt parçalarına. Atıp bir kuleden aşağıya sonra da yürüyüp gitmek. Ya da atıp bir kuleden aşağı sonra da arkalarından atlamak... İşte benim yaptığım bu. Göze alamamak atmayı, atlamayı, yürümeyi... En iyi yaptığım şey değil midir ötelemek, ne de olsa kendiliğinden yok olurlar derim ya sararmış kağıtlar doğa da yüzyıllarca da sürse yok olup giderler.

Sonra o sevdiğim dosta söylediğim birşeyler sesleniyor hafızamdan:
“ İyi bir temizliğe ihtiyacım var”


Biri bana anlatır mı okuyabildiğim yazabildiğim bir dilde nasıl yapılır yeniden kaliteli düşler ve kaç gram deterjan konur lekeler çıksın diye....

26 Kasım 2008 Çarşamba

24 Kasım 2008 Pazartesi

Forgetting the Future

I saw a little girl today, a girl witgh eyeglasses who looks like a hardworking student and a dutiful daughter. She reminded me someone I know at least I think I know. The adjective "dutiful" reminds me a play, a Shakespear play " Macbeth"; my fave play. Someone I think I know used to think in the past on plays, poems, essays, novels...
Someone I think I know, quit thinking, I think ages ago, who was supposed think deeper & deeper at least that has already forgotten thinking. ..
It was easy to think in the past when it was only her life, but now not only her life but some more people's. May be that's why she can be still considered as a dutiful not beautiful any more, since time goes bye and each day leaves a line around her eyes. I can't imagine how Someone I think I know would look like in 10 years time. He might be right when he said you would regret in the future.

An old poem written by ME

Heart's Cry

Whenever I let my heart converse
My left eye releases its rain after.
But the rain never meets with the river...
The ones who meet with the river must have never known the Cupid or have a taciturn heart.

29 Eylül 2008 Pazartesi

Even Better or Better Than Even!!

Oh it's been over a year that I did not write anything. So I'm contradictory with myself while saying writing makes me better.
Does this mean i still do not feel better, cos I'm writing anymore.

This must be wrong. I feel BETTER, I AM BETTER NOW.

MUCH BETTER

BETTER THAN EVER.